|
FOTOSENTEZ
|
Karanlık evre |
Fotosentezin ikinci aşaması olan Karanlık
Evre ya da Calvin Çevrimi olarak adlandırılan
bu işlemler, kloroplastın "stroma"
diye adlandırılan bölgelerinde gerçekleşir.
Aydınlık evre sonucunda ortaya çıkan enerji
yüklü ATP ve NADPH molekülleri, karanlık evrede
kullanılan karbondioksiti, şeker ve nişasta
gibi besin maddelerine dönüştürürler.1Burada
kısaca özetlenen bu reaksiyon zincirini kaba
hatlarıyla anlayabilmek bilim adamlarının
yüzyıllarını almıştır. Yeryüzünde başka hiçbir
şekilde üretilemeyen karbonhidratlar ya da
daha geniş anlamda organik maddeler milyonlarca
yıldır bitkiler tarafından üretilmektedir.
Üretilen bu maddeler diğer canlılar için en
önemli besin kaynaklarındandır.
Fotosentez
reaksiyonları sırasında farklı özelliklere
ve görevlere sahip enzimler ile diğer yapılar
tam bir iş birliği içinde çalışırlar. Ne kadar
gelişmiş bir teknik donanıma sahip olursa
olsun dünya üzerindeki hiçbir laboratuvar,
bitkilerin kapasitesiyle çalışamaz. Oysa bitkilerde
bu işlemlerin tümü milimetrenin binde biri
büyüklüğündeki bir organelde meydana gelmektedir.
Sayısız çeşitlilikteki bitki hiç şaşırmadan,
reaksiyon sırasını hiç bozmadan, fotosentezde
kullanılan hammadde miktarlarında hiçbir karışıklık
olmadan milyonlarca yıldır uygulamaktadır.
Ayrıca fotosentez işlemi ile, hayvanların
ve insanların enerji tüketimleri arasında
da önemli bir bağlantı vardır. Aslında yukarıda
anlatılan karmaşık işlemlerin özeti, bitkilerin
fotosentez sonucu canlılar için mutlaka gerekli
olan glukozu ve oksijeni meydana getirmeleridir.
Bitkilerin ürettiği bu ürünler diğer canlılar
tarafından besin olarak kullanılırlar. İşte
bu besinler vasıtasıyla canlı hücrelerinde
enerji üretilir ve bu enerji kullanılır. Bu
sayede bütün canlılar güneşten gelen enerjiden
faydalanmış olurlar. Canlılar fotosentez sonucu
oluşan besinleri yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek
için kullanırlar. Bu faaliyetler sonucunda
atık madde olarak atmosfere karbondioksit
verirler. Ama bu karbondioksit hemen bitkiler
tarafından yeniden fotosentez için kullanılır.
Bu mükemmel çevirim böylelikle sürer gider.
|
Fotosentez İçin Gerekli Olan Her şey
Gibi Güneş Işığı da Özel Olarak Ayarlanmıştır
|
|
Bu
kimyasal fabrikada her şey olup biterken,
işlemler sırasında kullanılacak enerjinin
özellikleri de ayrıca tespit edilmiştir. Fotosentez
işlemi bu yönüyle incelendiğinde de, gerçekleşen
işlemlerin ne kadar büyük bir hassasiyetle
tasarlanmış olduğu görülecektir. Çünkü güneşten
gelen ışığın enerjisinin özellikleri, tam
olarak kloroplastın kimyasal tepkimeye girmesi
için ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamaktadır.
Bu hassas dengenin tam anlaşılabilmesi için
güneş ışığının fotosentez işlemindeki fonksiyonlarını
ve önemini şöyle bir soruyla inceleyelim:
|
Güneş'in ışığı fotosentez için özel
olarak mı ayarlanmıştır? Yoksa bitkiler,
gelen ışık ne olursa olsun, bu ışığı
değerlendirip ona göre fotosentez yapabilecek
bir esnekliğe mi sahiptirler?Bitkiler
hücrelerindeki klorofil maddelerinin
ışık enerjisine karşı duyarlı olmaları
sayesinde fotosentez yapabilirler. Buradaki
önemli nokta klorofil maddelerinin çok
belirli bir dalga boyundaki ışınları
kullanmalarıdır. Güneş tam da klorofilin
kullandığı bu ışınları yayar. Yani güneş
ışığı ile klorofil arasında tam anlamıyla
bir uyum vardır.
|
|
|
NOTLAR: |
1.
Raven, Evert, Curtis, Biology of Plants,
World Publishers, New York, 1976, s.116
|
|
|
|
|